ULUSAL SEÇKİ

Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikayesi – Tolga Karaçelik | Türkiye 101’’

Tolga Karaçelik’in dünya prömiyerini Tribeca’da yapan Saykoterapi, kara mizah ve metasinema unsurlarını bir araya getiriyor. Bir yazarın seri katil hakkında yazma çabasıyla başlayan film, suç anlatısını absürd bir perspektifle dönüştürüyor. Karaçelik, sanat üretim sürecinin sığlıklarını, anlatının saçmalıklarını ve ahlak meselelerini ironik bir bakışla ele alıyor. Bu yönüyle film, hem meta-anlatı geleneğine katkı sağlıyor hem de festivalin “oyun felsefesi, ironi ve mizah” temasına birebir temas ediyor.

16 Ekim Perşembe

Saat: 18.30

Korkuyorum Anne – Reha Erdem | Türkiye 128’’

Korkuyorum Anne, Reha Erdem’in özgün sinema dilinin en parlak örneklerinden biri. Film, sıradan insanların gündelik hayatına yerleştirdiği tuhaflıklarla absürd bir dünyanın kapılarını aralıyor. Karakterlerin olağan dışı hâlleri, varoluşsal kaygıların ironik ve mizahi bir biçimde işlenmesine imkân veriyor. Erdem, hem oyunsu bir atmosfer yaratıyor hem de hayatın saçmalıklarını sinemada görünür kılıyor. Felsefi açıdan film, saçma ile mizah arasındaki ilişkiyi gündelik hayat bağlamında tartışmaya açıyor.

17 Ekim Cuma

Saat: 11.00

Gölge Oyunu – Yavuz Turgul | Türkiye 103’’

Yavuz Turgul’un Gölge Oyunu filmi, meddahlık geleneği üzerinden kurduğu hikâyede, temsiliyetin ve kurmacanın doğasına dair derinlikli sorular soruyor. İki gölge oyunu ustasının dünyasını anlatan film, hayal ile hakikat arasındaki sınırların bulanıklaşmasını felsefi bir çerçeveyle ele alıyor. Turgul, mizah ve melankoliyi harmanlayarak, sinemanın da bir gölge oyunu olduğuna dair güçlü bir metafor kuruyor. Türk sinemasının oyun felsefesiyle en doğrudan buluşan yapıtlarından biri olan Gölge Oyunu, bugün hâlâ güncelliğini koruyor.

18 Ekim Cumartesi

Saat: 12.00

Abuk Subuk Bir Film – Şerif Gören | Türkiye 94’’

Türk sinemasının usta yönetmenlerinden Şerif Gören’in Abuk Subuk Bir Film’i, hem adıyla hem de anlatısıyla ironi ve oyun kavramlarını merkezine alıyor. Film, yapım sürecini doğrudan konu edinerek, sinemayı hem kendine hem de seyircisine ayna tutan bir metasinema örneği haline geliyor. Geleneksel anlatı kalıplarını bozarak seyirciyi sürekli oyunun içine çeken Gören, sinema ile gerçek arasındaki geçirgenliği sorguluyor. Bu yönüyle film, Türk sinemasında mizah ve deneysel arayışların özgün bir kesişim noktasında duruyor.

19 Ekim Pazar

Saat: 13.00